Ah!
O kadar uzun zamandır yazmadım ki. Neden?
Çünkü evlenmek zor bir şeymiş =) 14 Temmuz günü denizin kokusu burnumda, sesi kulağımda, elimde bir el, "Evet" diyeceğim.
Düşündüm. Neye "Evet"? Buldum bazı şeyler:
1. Sen şimdi seviyor musun yani bu çocuğu?
2. Artık yalnız yaşamak o kadar da çekici değil diyorsun öyle mi?
3. Yeni bir ismin olacak?
4. Bu koca dünyadaki insan sayısının farkında olarak, yine de mi?
Falan filan.
Hayatımdan çıkanlar, bilhassa hayatımdan çıkabilmek için hevesle zıp zıp zıplayan Nosta'nın ardından yeni bir hayat. Yeni bir mutfak. Kitaplarım için sırtını dayayacakları yeni yerler. Sehpa üstünde yemek yemeye son. Kuyruğundan tuttuğum bir düşünceyi hemen bir sedyeye yatırıp "Bundan bir nane olur mu?" diye sorabilecek bir zihin. Aman, hem de ne zihin! Renkli renkli servis tabakları, sürahiler, kek kalıpları! İkimize de birer çalışma odası!
Uh. Bir de balayı. E güzelmiş.
Not: Yavaştan bloga geri döneceğimin resmidir!
evlilik fikrini hiç böyle düşünmemiştim.. O kadar sevimli anlatmışsın ki.. evet bence de evlilik tamda böyle bir şey olmalı..
YanıtlaSilBence nasıl biriyle birlikte olduğuna çok bağlı bir şey. kendi "evlilik" tanımını yapabilirsen tadından yenmeyebilir. yani umarım! =)
Sil