Mart 31, 2010

Mart Gidiyor!

İşte insan, mart gidiyor! Sen de benim gibi, "Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır" ile başlamış ve kedilerin cinsel yaşamı ile ilgili bayağı esprilere doğru gitmiş bir mart anısı taşıyorsan şaşkınlığımı anlarsın.

Şaşkınlık diyorum. Bu mart beni şaşırttı. "Bu" mart başka marttı. (Bak "marttı"yı yanlış yazsam "martı" olacak. ) Bu mart, 2 ay gecikmiş kılıksız bir Santa Claus modeli oldu bana, aileme... Zira anneme bir tümör getirdi. Anneye bir tümör gelmesi de acayip şey. Sanki insanın annesine tümör gelmiş gibi oluyor. Kötü.

İşte, bu martın gidişine seviniyorum ben o yüzden. Nisan, baharı taksın koluna gelsin. Elbiseler incelsin, kollar kısalsın. Saçma bir çiçek deseni çılgınlığı içinde birkaç ay hayatın "sıcak" bir kalp olup sevgi diye, aşk diye attığını zannedelim. Ve tabii, kollarımızı bağlayıp annenin iyileşmesini izleyelim. Haydi!
(Resimde, kılıksız Santa Claus, nisanımın ilk gecesi havayı yeterince soğuk bulmadığı için defolup giderken görülüyor)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder