Ağustos 05, 2010

"Düşünce ... Zaten"

I. Kısım: Düşmek ile İlgili Bir Konu

Rüyamda düşüyorum hep, diyenler vardır dünyada. Bunlar rüyada düşmeye bir anlam yüklemek eğilimindedirler. Ki sen bu insanları git, ara, bul ve hayatının çelmesini tak; bak bakalım “Gık!” diyecek mi. Demez. Onun derdi rüyayla. Yani ne bileyim, öyle bir anlatırlar ki mesela, sonuna kadar açılıp tavana dikilmiş gözlerle. Acaba, dersin birazdan bu ağızdan çıkacaklar ne. Rüya deyince yamulmayan insan eksiktir zaten kanımca. Gerçeği sıkı sıkı sarmış, bir yerlerden usul usul kulağına çalınan saçmasapan ninnilere senkronladığı ağzını bir o tarafa bir bu tarafa doğru eğmeyi “merak” yahut “ilgi” bellemiş zihinle işim olmaz. Merak ediceksin arkadaşım. Uykun kaçıcak. Gece 3’te zart diye fırlıcaksın o yataktan, ulan diyeceksin, acaba hayatın anlamı ne. Evet, uçacaksın. Delireceksin; -varsayalım yaşıtız- yirmi sekiz sene delirmediğin hata!

Umm. Neydi bu dağılan konu. Rğyasında düştüğünü anlatanlar. Aslında değil. Onlar konu açanlar. Sağ olsunlar da, esas mesele şu: Rüyada düşmek acayip bir şey bence. Hem kendi acayip, hem adı acayip.


“Rüya”da “düş”mek. Düşte rüyamak.

Hatta “rûya”mak.

“Rûya ey insan!”

Düşene gülmek vardır ya. O da oturuyo mesela cuk diye. Deliye gülmek gibi. Acırsın falan ama gülmek istersin. Acırsın evet. Kötüsün işte. Ne ki birilerinde kötü kötü ıyk deyip kınadığımız hâller de zaten? Bir cinayet ile mahallenin delisinin arkasından kıkırdamak arasında belirgin bir fark gören beri gelsin. Gelsin de gözlüklerimi ödünç vereyim. Sık kullanmıyorum zaten. ben gerçekten ziyade hayali, görmekten ziyade “yazmayı” severim. E tabii, burnu boktan çıkmaması tabiatiyle bundan.

Yani işte, “Rûya ey insan”. Düş. Düşsene hadi. Söz gülmicem!


II. Kısım: Konu Düşmeye Nasıl Geldi?

Yukarıda bahsettiğim, rüyasında sık sık düşen insanlardan birisi olan sevgilim, şöyle bir detay vermişti: Her zaman düşmüyormuş ama düşebileceği tüm koşullar hep hazırmış. Yüksek bir bina vs gibi. Bu da sürekli bir düşüyorum / düşeceğim / düş / düş / düş diye akan bir zihin yaratıyor onda anladığım kadarıyla. Bunun üstüne işte demişti ki, “Düşünce düşmüş oluyorsun zaten”. Hımm. Bu cümle bana yukarıdakileri çağrıştırdı işte bi anda. “Düşünce düşmüş oluyorsun”... Şey gibi, “Ancak düşerek kurtulabilirsin düşmekten”.Bilmiyorum bunu düşünmüş müydü. Ama ben böyle anlıyorum onu. Ve bir de şunu ekliyorum: “Keşke düşmekten başka bir yolu olsaydı düşmenin”.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder