Haziran 13, 2010

İçten İçe "Mad World"

Zamanında Tears for Fears diye şık isimli bir grubum söylediği bu şahane şarkıyı pek çoğumuz gibi ben de "Donnie darko" vakasında tanımıştım. Gel zaman git zaman, sinemde yeri bambaşka oldu bu şarkının. (Neydi ya o? Bir şarkı vardı, "bişi gelir sinemi deler" filan diye sanki. Bu da öyle, gelir sinemi deler işte!)

"Bir acayip zor yarış" vardı ya Sezen şarkısında geçen. Heh, işte "Mad World" de bir nevi onu diyor. "Brigh and early for their daily races: going nowhere". Vay anasını.

Ama tabii şimdi bu "no" önemli bir şey. Nobody / Noone / Nothing / Nowhere / Nobaşkabişivarmıydıhatırlayamadım. "Hiç" diye çeviriyoruz ya onu hani. Oyh. Feci.

Bugün uykusuzum arkadaş. Uykusuz uykusuz geldim buna mı takıldım. Takıldım işte naaapim. Şey yaptım bak: google'a yazdım "Mad World" diye. Ha-hağ. Bir çevirisini buldum sözlerinin. Onlar ilen alakalı minik bir oyun oynayasım geldi ey insan! Her bir dörtlüğü alıntılayacağım önce; hem orjinalini (1, 2... diye göstereceğim) hem de nette bulduğum çevirisini (“Çev” diyeceğim ona da). Sonra da kafama göre bozacağım bu sözleri, istediğim yerlere çekeceğim filan (“Sapkın” manasında “spkn” diyeceğim başına). Metinde geçmeyen kelimeler, dizeler filan kullanacağım böyle. Ona göre. Amacım çevirmek değil, bu şarkı ne diyor, anlamak. Çağrışımları da oyuna katmak. Değil midir ki insan, söylediklerimizin yanında, karşıdaki kafada uçuşanlar da vardır sözlerimizde.



1.
All around me are familiar faces
Worn out places, worn out faces
Bright and early for the daily races
Going no where, going no where

Çev.
Etrafımda hep tanıdık yüzler,
Yıpranmış yerler, yıpranmış yüzler,
Aydınlık ve erken bir gün yarışları için,
Hiç bir yere gitmezler.

Spkn:
her yanımda bildik suratlar
bayat "oralar", bayat "onlar"
ışıklı ve erkendir o gündelik azaba
varmak için telaşla "hiç" bile olmayana


2.
Their tears are filling up their glasses
No expression, No expression
Hide my head I wanna drown my sorrow
No tomorrow, No tomorrow.

Çev.
Gözyaşları gözlüklerine dolar,
İfade yok, ruhlar yok,
Çevirdim kafamı, kederimde boğulmaya,
Yarın yok, yarın yok,

Spkn:
Göz değil ki gözlükten parlayan, gözyaşı
İfade mi var, ruh mu var hiçbirinde
Saklasın beni kederim, kaçtım içime
Ne yarını, ne yarını be...


3.
And I find it kind of funny
I find it kind of sad
The dreams in which Im dying
are the best I’ve ever had
I find it hard to tell you
I find it hard to take
When people run in circles its a very very
Mad world, Mad world

Çev.
Bir tür eğlence buldum bunu,
Bir tür keder, üzüntü,
İçinde olduğum rüyalar,
En iyileriydi, şimdiye kadar,
Sana söylemek zordu bunu,
Hem, üstlenmek zordu,
Daireler içinde döner insanlar,
Buradalar,
Deli dünyada, deli dünyadalar.


Spkn:
Aslında eğlenceli ha!
Hüzünlü de ama, şaşırma
Bir ömrün uykularını düşün,
Onca rüya arasında,
O öldüklerim var ya –Ah o öldüklerim-
Benim yırtık cebimdeki en değerli şeylerim!
Nasıl anlatayım ki şimdi bunu sana,
Katlanamazken daha...
Tüm bu insanlar öyle korkunç bir halka gibi döndükçe
Sapkındır bu dünya, sapacaktır da daha.



4.
Children waiting for the day they feel good
Happy birthday, Happy birthday
And I feel the way that every child should
Sit and listen, Sit and listen
Went to school and I was very nervous
No one knew me, No one knew me
Hello teacher tell me whats my lesson
Look right through me, Look right through me

Çev.
Çocuklar bekliyorlar güzel günleri,
"Mutlu yıllar", "iyi ki doğdun",
Her çocuk anlıyor, "oturup dinlemeyi",
"Oturup dinlemeyi",
Okula gittiğimde ürkektim,
Kimse bilmedi beni,
"- Öğretmenim, söyle bana ödevimi!"
Gör beni, gör yüreğimi!"

Spkn:
Çocuklar bir gün bekliyor, bir gün ki “İyiyim” dedirtsin
İyi ki doğdular, İyi ki doğdular
Bilirim, nasıl oturup sessiz sessiz dinlerler,
Uslu uslu otururlar
Gidilir okula, ürkek; ben de gittim iyi günler bekleyerek
Görmedi kimse beni, kimse evet, gerçekten de görmedi
“Hocam, bu anlattığın nedir, hayat dersi mi?”
Hocam çok korkuyorum, baksana gözüme bi’

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder