Temmuz 12, 2010

Ankara'dan Arda Geldi

içimi kemirir durur çok zaman
olur olmaz bir yerde, olur olmaz sorular
açılır zaman zaman bir kapı
olur olmaz bir yerden, olur olmaz bir yere

zannımca içinde ankara geçen yegane güzellik olan bu enfes şarkının şu kafama kafama püskürttüğü duyguya "mutluluk" demekte bir sakınca yok. ne acayip değil mi? mutsuz eden bir şey ortalıktan yok olduğunda mutlu ediyor seni. var olarak mutlu eden pek az şey var galiba, düşündüm de bi. amaan neyse.


geldim ben ey okur. yirmi üç olmuşsun. sevindim ben. parmaklarım bu tuşlarda benim için gezdiği kadar senin için de geziyor. bu parmakların bu tuşlarda gezmesinde senin için bir şey var ey insan. manaen sana değer, değmez; onu kestirmek, hesap etmek yahut garanti etmek -hele bu sonuncusu- zor tabii. ama işte, ne bileyim. haydi ben dudağımı bükeyim de sen anla.

şarkı diyordum o n'ooldu. n'olcak, burada işte bak, yukarıda hâlâ. "dağılır duman duman bir ömür" diyor bir yerinde de. offf, güzel be!


korkuyorum, bu arda'yı sevmeye başladım ben. içimde biri, şak diye bir isim filan buldu kendine. neden korkuyorum bilmem. ama sevmek bir yönüyle hazin bir şey, bundan çok eminim.

velhasılıkelam:backintown!

2 yorum: