Ocak 31, 2011

Uykusuzluk!

Saat sabahın üçü. Dün tam 13 saat uyduğum için gözlerim fal taşı sevgili okur. Bir ara kestirdim, o kadar. "Ne yapsam ne yapsam"lar içindeyim. Hafta içinde yapılması gerekenler ip gibi dizildi, sinir bozuyor. Kahvem kuzu kuzu termosta beklemekte. Termoslarla bir türlü barışamamışımdır hayatımda. "Soğur o yaaaaa"dan kurtulamamışımdır. Bakalım mesela. Evet işte, ıpılık! Gerçi 4 saat mi ne oldu. Nedir bir termosun sıcak tuttuğu süre acaba. Belki gülüyorsun, beni çok cahil buluyorsun. Öyleyimdir sevgili okur, çok cahilimdir, bu gerçek.

Uyku gelecek mi bu gece acaba. Gelsin, lütfen gelsin. Ama gelmezse, bil ki ey insan, sabaha kadar kara kara düşünüleceksin.

2 yorum:

  1. uyku durumları ne acı ki ruh durumlarını doğrudan etkiliyor.
    uykudan da az çekmedik hani -_-

    YanıtlaSil
  2. Hehey. Fazla uyku da, az uyku da gerçekle bağı zedeliyor. Demek ki hayatın dengesi diye bir şey varsa ve bu bir sınıra bağlıysa, muhakkak uyku ile bir ilgisi olmalı!

    YanıtlaSil