Ağustos 30, 2010

Eylülü Karşılama Komitesi



Daha evvelki bir yazıda bahsettiğim kırmızı başucu sürahim bardağıyla beraber kırıldı ey insan! Birkaç gün evvel "şangııırr!" diye indi yere durup dururken. Bir nazarı götürdü belki üstümden. Belki sadece kırılmak gelmişti içinden.

Şimdi ben bir eylüle bu "kırgınlık"la başlıyorum. Artık bir kırmızı başucu sürahim yok. Ama artık bir kırmızı başucu sürahisi anısı var içimde. Kendisinden güzeldir bence birçok şeyin anısı. Zihin içi duvarlarında asılı bu resimler değil mi beni bir gün "büyük" yapacak. Büyümek evet, o da bir umut. Her eylül içime dolan umut. Sonra yaşlandım hissine yerini bırakıyor, olsun, uğruyor ya!

Elimde kahvem, ferah mı ferah yeni ofisimde bir yeni yıla giriyorum bugün. Kahve kokusu, bir bambaşka gün ışığı gibi ciğerlerime yayılıyor. Benim yıllarım, eylüllerde başlıyor ey insan! Benim adım her yıl eylülde yeniden konuyor. Bu yıl benim adım Arda. Babam başka bir kelimeyi seçmişti 28 yıl evvel oysa.

Mutlu yıllar ey insan! Düşen yapraklarla başlayacak bir kere daha hayatımız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder